Mahremiyet Çağının Sonu: Telefonunuz Gözetleme Aracına Nasıl Dönüştü?
Nov 1, 2020 ·
12m 59s
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Description
"Her şeyi anlayacaksak, her şeyi bilmeliyiz"... Almanya Demokratik Cumhuriyeti, yani eski Doğu Almanya'nın İstihbarat örgütü Stasi'nin Şefi Erich Mielke, on yıllar önce böyle diyordu... Otoriter bir yönetime sahip Doğu Almanya,...
show more
"Her şeyi anlayacaksak, her şeyi bilmeliyiz"...
Almanya Demokratik Cumhuriyeti, yani eski Doğu Almanya'nın İstihbarat örgütü Stasi'nin Şefi Erich Mielke, on yıllar önce böyle diyordu...
Otoriter bir yönetime sahip Doğu Almanya, her şeyi bilmek için doğal olarak herkesi, her zaman gözetlemeye çalışıyordu.
Yaklaşık 15 milyon insanın yaşadığı Doğu Almanya'da yaklaşık 100 bin Stasi görevlisi çalışıyor, kurumun ayrıca 173 bin de muhbiri bulunuyordu. Yani, bildiğiniz her 55 vatandaşa bir Stasi düşüyordu.
Doğu Almanya gibi otoriter rejimlerde insanlar sürekli gözetlendiklerinin farkında olarak yaşıyor, kamusal ya da özel yaşamının hiçbir anında kendilerini özgür ve mahremiyetlerini güvence altında hissetmiyordu.
Aradan uzun yıllar geçti... Tarihin köprüsünün altından çok sular aktı.
Kuzey Kore, Çin gibi ülkeler halen Doğu Almanya gibi ülkeleri anımsatsa da insanları, toplumları izlemek için yüzbinlerce istihbarat elemanı çalıştırmaya ve muhbirler tutmaya gerek kalmadı...
Hatta Çin bile bunu artık yapmıyor...
Stasi Şefi Erich Mielke'nin zamanında dediği gibi, "Her şeyi anlayacaksak, her şeyi bilmeliyiz" beklentisini karşılamak için artık çok sayıda insan çalıştırma maliyetine ve zahmetine gerek kalmadı.
İnsanın gözetlemesinden ve baskısından kaçarken, elimizde taşıdığımız ve mükemmel birer "gözetleme aracına" dönüşen akıllı telefonlarımızla mahremiyetimizi kendi ellerimizle gönüllü olarak teslim ettik. Üstelik yalnızca devletlere mi? Şirketlere, kurumlara, ilgili, ilgisiz neredeyse herkese...
Ve mahremiyetin, kusur, eksiklik ve hatta suç olarak görüleceği bir çağa doğru ilerliyoruz.
Peki ama neden ve nasıl?
show less
Almanya Demokratik Cumhuriyeti, yani eski Doğu Almanya'nın İstihbarat örgütü Stasi'nin Şefi Erich Mielke, on yıllar önce böyle diyordu...
Otoriter bir yönetime sahip Doğu Almanya, her şeyi bilmek için doğal olarak herkesi, her zaman gözetlemeye çalışıyordu.
Yaklaşık 15 milyon insanın yaşadığı Doğu Almanya'da yaklaşık 100 bin Stasi görevlisi çalışıyor, kurumun ayrıca 173 bin de muhbiri bulunuyordu. Yani, bildiğiniz her 55 vatandaşa bir Stasi düşüyordu.
Doğu Almanya gibi otoriter rejimlerde insanlar sürekli gözetlendiklerinin farkında olarak yaşıyor, kamusal ya da özel yaşamının hiçbir anında kendilerini özgür ve mahremiyetlerini güvence altında hissetmiyordu.
Aradan uzun yıllar geçti... Tarihin köprüsünün altından çok sular aktı.
Kuzey Kore, Çin gibi ülkeler halen Doğu Almanya gibi ülkeleri anımsatsa da insanları, toplumları izlemek için yüzbinlerce istihbarat elemanı çalıştırmaya ve muhbirler tutmaya gerek kalmadı...
Hatta Çin bile bunu artık yapmıyor...
Stasi Şefi Erich Mielke'nin zamanında dediği gibi, "Her şeyi anlayacaksak, her şeyi bilmeliyiz" beklentisini karşılamak için artık çok sayıda insan çalıştırma maliyetine ve zahmetine gerek kalmadı.
İnsanın gözetlemesinden ve baskısından kaçarken, elimizde taşıdığımız ve mükemmel birer "gözetleme aracına" dönüşen akıllı telefonlarımızla mahremiyetimizi kendi ellerimizle gönüllü olarak teslim ettik. Üstelik yalnızca devletlere mi? Şirketlere, kurumlara, ilgili, ilgisiz neredeyse herkese...
Ve mahremiyetin, kusur, eksiklik ve hatta suç olarak görüleceği bir çağa doğru ilerliyoruz.
Peki ama neden ve nasıl?
Information
Author | Sosyalink |
Organization | Sosyalink Podcast |
Website | - |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company