Ozmoregülasyon ve Hayvanlarda Su Dengesi / 2019 Şubat
Sign up for free
Listen to this episode and many more. Enjoy the best podcasts on Spreaker!
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Description
Her bir canlı yaşadığı ortama uygun yapılar, özellikler ve davranış biçimiyle yaratılmıştır. Su dengesi ve azotlu metabolik atıkların vücuttan atılması birbiriyle ilişkilidir. Hayvanlarda özellikle protein ve dolayısıyla da aminoasitlerin yıkımı...
show moreözellikler ve davranış biçimiyle yaratılmıştır.
Su dengesi ve azotlu metabolik atıkların vücuttan
atılması birbiriyle ilişkilidir. Hayvanlarda
özellikle protein ve dolayısıyla da aminoasitlerin
yıkımı dikkat çekicidir. Cenab-ı Hakk’ın takdir
ettiği minimum israf prensibiyle faaliyette
bulunan canlılar, fazla aminoasitleri atmayıp
kullanabileceği kısımları alır ve zararlı kısımları
vücutlarından uzaklaştırırlar. Yapısında
karbon, hidrojen, oksijen ve azot bulunan aminoasitler,
“deaminasyon” dediğimiz bir işlemle
parçalanır ve bu sırada hücreler için zehirli
olan azotlu atık bileşikler tezahür eder. Az ya
da çok yoğun ortamlarda yaşayan hayvanlar,
azotlu atıklarını az veya çok su gerektirecek
şekillerde atarak bulunduğu ortama göre su
kaybını azaltan veya çok su atımını sağlayan
boşaltım mekanizmalarına sahiptirler.
Canlıların su ve çözünen madde kesafetini
dengeleme işlemine ozmoregülasyon denir.
Parçacıkların yoğun bir ortamdan daha az yoğun
bir ortama hareket etmelerine difüzyon diyoruz.
Suyun difüzyonu olan ozmoz ise, serbest
su moleküllerinin çok olduğu bir ortamdan az
olduğu diğer bir ortama seçici geçirgen bir zardan
geçişidir. Bu basınca “ozmolarite” denir. Bu
durumda yoğun tuzlu suya konan bir alyuvar,
kendi sitoplazması daha az yoğun olduğu için
daha fazla serbest su molekülüne sahip olacağından
ozmozla su kaybedip büzüşecektir.
Saf suya konduğunda ise, ozmozla su alıp şişip
patlayacaktır. Eğer her iki ortamda aynı ozmolariteye
sahipse buna “izoozmotik” denir. Hayvan
hücrelerinin bitki hücreleri gibi çeperleri
olmadığı için kesafet farkından çok daha çabuk
etkilenmektedirler. İzoozmotik şartlar haricindeki
her iki durumda da hücre zarar görecektir.
Bu yüzden ozmoregülasyon, hücrelerin ve
neticesinde de organizmanın hayatını devam
ettirebilmesi için hayatî önem taşımaktadır.
Su dengesini korumada iki temel çözüm
vardır. Birincisi, sadece deniz hayvanlarında
görülür ki çevreyle izoozmotik olmaktır. Bu
şekilde, hücre içine ve dışına su ve madde alışverişi
dengede olan bu hayvanlar, aktif olarak
iç ozmolaritelerini dengelemek zorunda olmadıklarından
bu hayvanlara “ozmo-uyumlular”
diyoruz. İç ozmolaritelerini sürekli kontrol
altında tutmak zorunda olan hayvanlara ise
“ozmo-düzenleyiciler” denir. Vücut sıvılarıyla
yaşadıkları ortamın kesafeti farklı olduğu için
sürekli olarak su ve madde dengesini sağlamak
zorundadırlar. Kerim Rabbimizin sonsuz rahmetinin
bir eseri olarak, bu hayvanlar eğer az
yoğun bir ortamda yaşıyorsa, vücuda ozmozla
alınan fazla suyun atılmasını sağlayan bir mekanizmayla;
çok yoğun bir ortamda yaşıyorsa,
vücuda su alacak veya su kaybını azaltacak mekanizmalarla
donatılmışlardır.
Hayvanların çoğu, ortamın ozmolaritesinin
aşırı nispette değişmesine dayanamaz ve ölür.
Bazı hayvanlar ise, ortamdaki ciddi kesafet
farkına dayanabilecek şekilde yaratılmışlardır.
Buna en güzel örnek somon balıklarıdır. Somon
balıkları doğdukları nehir yataklarından
okyanusa yüzüp daha sonra doğdukları yere
geri gelirler. Yani hayatlarının bir bölümünü
tatlı sularda, bir bölümünü ise tuzlu sularda
geçirirler. Somon balığının vücudunun bu iki
zıt ortama uyumu hayret vericidir. Başka bir
örnek, tilapia balıklarıdır. Balık çiftliklerinin
favori seçimi olan bu balıklar, tatlı ve “acı sular”
da (tatlı sulardan daha fazla tuzlu, deniz suyundan
ise daha az tuzlu sular) yaşayabilirler.
Information
Author | Çağlayan Dergisi |
Organization | Çağlayan Dergisi |
Website | - |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company