Ankara Rüzgârı’nda Türkiye gündemini değerlendiren Zülfikar Doğan, organize suç elebaşı Sedat Peker’in art arda yayınladığı iki videoyla İçişleri Bakanı Süleyman Soylu başta olmak üzere, AKP MKYK üyesi Metin Külünk, iktidara yakın bazı medya mensuplarıyla yargı mensupları hakkında çok çarpıcı iddiaları gündeme getirdiğini söyledi.
Sezgin Baran Korkmaz’ın Bodrum’daki tatil köyünde ağırlanan bazı iktidar gazetecileriyle, yargı mensuplarına çağrıda bulunarak binlerce dolar-euro tutarındaki konaklama bedelini ödediklerine dair faturaları açıklamalarını istediğini kaydeden Doğan;
‘Peker bir kez daha bakan soyluyu sıkıntıya sokacak bir iddiayı dillendirdi. Daha önce kendisini de bir yakını aracılığıyla Soylu’nun yardığını ve yurt dışına çıkmasını ilettiğini öne süren Peker, bu kez de Baran Korkmaz’ı İçişleri Bakanlığı’na çağıran Soylu’nun uyardığını, 45 milyon dolarlık alacağına ve Bodrum’daki tatil köyüne çöküldüğünü ileri sürdü. Milletvekillerine çanta çanta para gönderdiğini, AKP’nin seçim kampanyasında dağıttığı Türk kahvelerinin on milyonlarca TL tutan bedelini kendisinin ödediğini iddia eden Peker, seçim dönemlerinde AKP’ye ve bazı vekillere para verdiklerini, otomobillerine para bıraktıklarını söyledi. İktidar cephesi Peker’in iddiaları karşısında yine suskunluk stratejisine yöneldi. Ancak Erdoğan’ın akrabalarına, yakın çevresindeki vekillere, AKP üst yönetiminde görev alan siyasilere uzanan bu iddia ve ithamlara ne kadar suskun kalınarak geçiştirilecek. İktidar sussa, iktidar medyası görmese de tüm bu söylenenler kamuoyunda, toplumda bir tortu bırakıyor. Siyasi kulislerde AKP’nin içinin fokur fokur kaynadığı, Erdoğan’ın da giderek tepkileri dizginlemekte zorlanacağı ileri sürülüyor’ dedi.
14 Haziran’daki Biden-Erdoğan randevusuna hazırlanan iktidarın Peker’in Suriye’de Nusra ve diğer örgütlere silah yardımı, IŞİD ile petrol ticareti gibi iddiaları karşısında izlediği stratejinin sonuçlarının görüşme sırasında ve sonrasındaki gelişmelerle ortaya çıkabileceğini kaydeden Doğan, Erdoğan’ın Brüksel buluşması öncesinde olağanüstü kabine toplantısı yapmayı kararlaştırdığını ve bu hafta 10 Haziran’da Biden’e hazırlık için kabine toplantısının erkene çekildiğini vurguladı.
TÜİK’in Mayıs ayı enflasyon verilerinin her zamanki güvenilirlik ve gerçeklik tartışmalarına yol açtığını ifade eden Doğan, Cumhurbaşkanının Merkez Bankası Başkanından faizleri indirmesini istediğini açıklamasından sonra 17 Haziran’daki Para Politikası Kurulu’nun da Başkan Şahap Kavcıoğlu açısından siyasi talimatla faiz kararı alıp almama konusunda adeta test olacağını kaydetti.
Gezici Araştırma’nın Habertürk’te duyurduğu son kamuoyu anketinde olası Cumhurbaşkanı seçiminde CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ı yaklaşık 3 puan geçtiğini açıkladığına dikkat çeken Doğan; ‘Son dönemde Kılıçdaroğlu’nun adaylığı konusunda siyasi spekülasyonlar artıyor. İYİ Parti Genel Başkanı Akşener’in Millet İttifakı’nın tek adayla seçime gitmesi görüşünü açıklaması da bu açıdan dikkat çekici. Ancak kanımca bu tip anketlerle Kılıçdaroğlu’na gaz verilerek Erdoğan karşısında aday olması ve Erdoğan’a kazanma zemininin hazırlanması gibisinden bir strateji izleniyor. Sanki Kılıçdaroğlu’nu Erdoğan’ın önüne geçirerek adaylığa mecbur etme ve Millet İttifakı’nı parçalama doğrultusunda bir manipülasyon yapılıyor’ diye konuştu.
Zülfikar Doğan ile Ankara Rüzgârı’nı buradan dinleyebilirsiniz.