A Magical Morning in Cappadocia: When Lens Meets Pen
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
A Magical Morning in Cappadocia: When Lens Meets Pen
This is an automatically generated transcript. Please note that complete accuracy is not guaranteed.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: A Magical Morning in Cappadocia: When Lens Meets Pen Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/a-magical-morning-in-cappadocia-when-lens-meets-pen/ Story Transcript: Tr: Gökyüzü hâlâ karanlık ama...
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/a-magical-morning-in-cappadocia-when-lens-meets-pen
Story Transcript:
Tr: Gökyüzü hâlâ karanlık ama ufukta yavaşça beliren ışık, Kapadokya'nın eşsiz manzarasını aydınlatmaya başlıyor.
En: The sky is still dark, but the light slowly emerging on the horizon begins to illuminate the unique landscape of Cappadocia.
Tr: Peri bacalarının arasında yükselen rengarenk sıcak hava balonları, sabahın erken saatlerine huzurlu bir enerji katıyor.
En: Colorful hot air balloons rising among the fairy chimneys add a peaceful energy to the early hours of the morning.
Tr: Emre, fotoğraf makinesini elinde dikkatle tutuyor.
En: Emre carefully holds his camera in his hand.
Tr: Bu büyüleyici anı yakalamak istiyor, ama içindeki sessiz bir boşluk onu dürtüyor.
En: He wants to capture this enchanting moment, but a quiet emptiness within nudges him.
Tr: Emre yılda birkaç hafta, yalnızlık içinde düşüncelerini toplamak için buralara gelir.
En: Emre comes here for a few weeks each year to gather his thoughts in solitude.
Tr: Ancak bugün farklı.
En: However, today is different.
Tr: Bugün festivalin enerjisi ve kalabalığı ona yabancı ama çekici bir his veriyor.
En: The energy and crowd of the festival feel foreign yet alluring to him.
Tr: Yanında defteri ve kalemiyle dikkat çeken başka bir yabancı var, Leyla.
En: Beside him is another stranger who stands out with a notebook and pen, Leyla.
Tr: Gözleri peribacalarına karşı parlıyor.
En: Her eyes shine against the fairy chimneys.
Tr: Cesur ve maceraperest görünümü, Emre’nin ilgisini çekiyor ama yine de mesafesini koruyor.
En: Her bold and adventurous look intrigues Emre, yet he still keeps his distance.
Tr: Gözlerini manzaradan ayırmadan, Emre'ye dönüyor Leyla.
En: Without taking her eyes off the view, Leyla turns to Emre.
Tr: "Ne düşünüyorsun?" diye soruyor gülümseyerek.
En: "What are you thinking?" she asks with a smile.
Tr: Emre, anlık bir tereddütten sonra, "Bu anı yakalamak istiyorum ama işte... İnsanlar," diyor, sözleri biraz çekingen.
En: After a moment of hesitation, Emre replies, "I want to capture this moment, but... the people," his words a bit shy.
Tr: Leyla, coşkulu bir şekilde, "İnsanlar hikâyelerdir. Fotoğrafların da hikâye anlatabilir," diye yanıtlıyor.
En: Leyla responds enthusiastically, "People are stories. Photos can tell stories too."
Tr: Gün bitmek üzere ve Emre, Leyla'nın yanında daha fazla zaman geçirmek istiyor.
En: The day is coming to an end, and Emre wants to spend more time with Leyla.
Tr: Leyla, yazacağı yeni kitap için ilginç hikayeler aradığını paylaşıyor.
En: Leyla shares that she's searching for interesting stories for a new book she's writing.
Tr: Emre ise mükemmel fotoğrafını arıyor.
En: Emre, on the other hand, is in pursuit of the perfect photograph.
Tr: Aniden, o anın fotoğrafının insanlarla dolu olması gerektiğine karar veriyor.
En: Suddenly, he decides that his photo of the moment should be filled with people.
Tr: Leyla’yı kendi gözüyle gördüğü dünya içine davet ediyor.
En: He invites Leyla into the world he sees through his lens.
Tr: Sabahın ilk ışıklarıyla balona biniyorlar.
En: With the first light of morning, they board a balloon.
Tr: Rüzgarın hafif esintisiyle balon yükseliyor.
En: With the gentle breeze of the wind, the balloon rises.
Tr: Gözlerinin önünde, yavaş yavaş tüm Kapadokya manzarası açılıyor.
En: Before their eyes, the entire Cappadocian landscape slowly unfolds.
Tr: İkisi de sessizce bu anın tadını çıkarıyor.
En: Both of them quietly savor the moment.
Tr: Leyla, Emre’nin objektifinden bakıyor dünyaya.
En: Leyla sees the world through Emre’s lens.
Tr: Emre, Leyla’nın kaleminden dökülen cümleleri okuyup derin bir nefes alıyor. Gerçekleşen bu anın büyüsünden etkileniyorlar.
En: Emre reads the sentences pouring from Leyla's pen and takes a deep breath, moved by the magic of the moment.
Tr: Yukarıda, sabah güneşinin ilk şafağında, Emre ve Leyla daha önce hiç olmadığı kadar açıklar ve kendi hikayelerini paylaşıyorlar.
En: Up above, in the dawn of the morning sun, Emre and Leyla are more open than ever before and share their stories.
Tr: O an, birbirlerine sadece arkadaş değil, önemli birer ilham kaynağı olduklarını fark ediyorlar.
En: In that moment, they realize they are not just friends but important sources of inspiration for each other.
Tr: Emre, fotoğraf makinesiyle Leyla’nın yazmayı hayal ettiği hikayenin özünü yakalıyor.
En: Emre captures the essence of the story Leyla dreams of writing with his camera.
Tr: Yerde, balonları izleyen kalabalığın arasına tekrar karıştıklarında, ikisinin de hikayesi değişmiştir.
En: When they blend back into the crowd watching the balloons from the ground, both of their stories have changed.
Tr: Emre artık insanlara ve deneyimlere daha açık.
En: Emre is now more open to people and experiences.
Tr: Leyla ise artık yalnız çalışmak yerine, birlikte yaratmanın gücünü keşfetmiş durumda.
En: Leyla has discovered the power of creating together rather than working alone.
Tr: Emre’nin objektifi, Leyla’nın kalemiyle buluşmuş ve ikisi de kendi yollarını, paylaşmanın değerine inanarak yeniden şekillendirmişlerdir.
En: Emre’s lens has met Leyla’s pen, and both have reshaped their paths, believing in the value of sharing.
Tr: Kapadokya'nın o büyülü sabahında, yeni bir başlangıç doğmuştur.
En: On that magical morning in Cappadocia, a new beginning has been born.
Vocabulary Words:
- emerging: beliren
- illuminate: aydınlatmak
- unique: eşsiz
- enchanting: büyüleyici
- solitude: yalnızlık
- alluring: çekici
- intrigues: ilgisini çekmek
- hesitation: tereddüt
- enthusiastically: coşkulu bir şekilde
- pursuit: arama, arayış
- breeze: esinti
- unfolds: açılıyor
- savor: tadını çıkarmak
- lens: objektif
- pouring: dökülen
- moved: etkilenmek
- dawn: şafak
- inspiration: ilham
- essence: öz
- blend: karışmak
- reshaped: yeniden şekillendirmek
- solitude: yalnızlık
- moment: an
- capture: yakalamak
- stranger: yabancı
- notebook: defter
- adventurous: maceraperest
- bold: cesur
- share: paylaşmak
- festive: festival
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company
Comments