Ahmet's Grand Bazaar: Bargains & Camel Surprises
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Ahmet's Grand Bazaar: Bargains & Camel Surprises
This is an automatically generated transcript. Please note that complete accuracy is not guaranteed.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: Ahmet's Grand Bazaar: Bargains & Camel Surprises Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/ahmets-grand-bazaar-bargains-camel-surprises/ Story Transcript: Tr: Kapalıçarşı'nın renkli sokaklarında Ahmet yavaşça dolaşıyordu....
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/ahmets-grand-bazaar-bargains-camel-surprises
Story Transcript:
Tr: Kapalıçarşı'nın renkli sokaklarında Ahmet yavaşça dolaşıyordu.
En: In the colorful streets of the Grand Bazaar, Ahmet was strolling slowly.
Tr: Gözleri bir halı standına takıldı.
En: His eyes caught on a carpet stall.
Tr: "Ne güzel desenler," dedi kendi kendine.
En: "What beautiful patterns," he said to himself.
Tr: Ahmet bir halı almak istiyordu.
En: Ahmet wanted to buy a carpet.
Tr: Halı tezgahının sahibi, Ali Bey, güler yüzle Ahmet'e yaklaştı.
En: The owner of the carpet stall, Mr. Ali, approached Ahmet with a smile.
Tr: "Merhaba genç adam! Bu halılar çok özel. Hangisini beğendiniz?" dedi.
En: "Hello, young man! These carpets are very special. Which one do you like?" he asked.
Tr: Ahmet, "Şu kırmızı halı çok güzel görünüyor. Fiyatı nedir?" diye sordu.
En: Ahmet replied, "That red carpet looks very beautiful. What is the price?"
Tr: "Bu halı 500 lira," dedi Ali Bey.
En: "This carpet is 500 lira," said Mr. Ali.
Tr: Ahmet bir anda çok pahalı olduğunu düşündü.
En: Ahmet immediately thought it was too expensive.
Tr: "200 lira verebilirim," diye karşılık verdi.
En: "I can offer 200 lira," he responded.
Tr: Ali Bey gülümsedi. "Senin için 450 lira olsun," dedi.
En: Mr. Ali smiled. "For you, 450 lira," he said.
Tr: Ahmet tekrar düşündü. "Hayır, 300 lira," deyince Ali Bey tezgahın arkasına geçti.
En: Ahmet thought again. "No, 300 lira," he said, and Mr. Ali went behind the stall.
Tr: O sırada yan tarafta bir adam, büyük, süslü kervanların olduğu bir stand açtı.
En: Meanwhile, a man next door opened a stand with big, ornate caravans.
Tr: Ahmet daha önce hiç deve görmemişti. Çok ilginç görünüyordu.
En: Ahmet had never seen a camel before. It looked very interesting.
Tr: Ahmet dikkatini devetadan alamadı.
En: Ahmet couldn't take his eyes off the camel.
Tr: Ali Bey anlaşmayı tamamlamayı beklerken, Ahmet deveye yaklaştı.
En: While Mr. Ali was waiting to finalize the deal, Ahmet approached the camel.
Tr: Deve sahibi Murat Bey, Ahmet'i görüp yaklaştı.
En: The camel's owner, Mr. Murat, saw Ahmet and approached him.
Tr: "Merhaba! Bu deve çok güçlü ve sadık. Onun adı Şirin," dedi.
En: "Hello! This camel is very strong and loyal. His name is Şirin," he said.
Tr: Ahmet gülümsedi. "Fiyatı nedir?" diye sordu merakla.
En: Ahmet smiled. "What is the price?" he asked curiously.
Tr: Murat Bey, "Bugün şanslı günündesin, bu güzel deve sadece 400 lira!"
En: Mr. Murat responded, "You're in luck today, this beautiful camel is only 400 lira!"
Tr: Ahmet şaşırmıştı. Başladığı noktadan çok uzaktaydı, ama pazarlık etmeyi öğrenmek istemişti.
En: Ahmet was surprised. He was far from where he started, but he wanted to learn how to bargain.
Tr: "350 lira kabul eder misiniz?" diye sordu.
En: "Would you accept 350 lira?" he asked.
Tr: Murat Bey bir an düşündü ve "Tamam, senin olsun," dedi.
En: Mr. Murat thought for a moment and said, "Okay, it's yours."
Tr: Ahmet, cüzdanından 350 lira çıkarıp Murat Bey'e uzattı.
En: Ahmet took 350 lira out of his wallet and handed it to Mr. Murat.
Tr: Ama Ahmet'in aklı hala kırmızı halıdaydı.
En: But Ahmet's mind was still on the red carpet.
Tr: Geri dönüp Ali Bey'in standına gidince, Ali Bey gülümseyerek, "Halıyı mı almaya karar verdin?" dedi.
En: When he went back to Mr. Ali's stall, Mr. Ali smiled and said, "Did you decide to buy the carpet?"
Tr: Ahmet, "Ah pardon, maalesef halıyı değil," dedi.
En: Ahmet replied, "Oh, sorry, unfortunately not the carpet."
Tr: Ali Bey, "Sorun değil, nereden aldın bu güzel deveyi?"
En: Mr. Ali asked, "No problem, where did you get that beautiful camel?"
Tr: Ahmet, "Yan tezgahtan aldım. 350 lira verdim," dedi ve gülümsedi.
En: Ahmet said, "I got it from the next stall. I paid 350 lira," and smiled.
Tr: Ali Bey şaşkındı. "Sen iyi bir pazarlıkçısın! Keyifli sürüşler," dedi.
En: Mr. Ali was surprised. "You're a good bargainer! Enjoy your ride," he said.
Tr: Kapalıçarşı insan sesleri ve ahenkli müzik sesi ile dolu bir gün yaşıyordu.
En: The Grand Bazaar was experiencing a day filled with human voices and harmonious music.
Tr: Ahmet, bir yandan şaşkın bir yandan mutlu, yeni devesi ile İstanbul sokaklarında gezmeye başladı.
En: Ahmet, both astonished and happy, started wandering the streets of Istanbul with his new camel.
Tr: O gün anladı ki, Kapalıçarşı'da her şey mümkündü; hatta bir halı almak isterken deve sahibi olmak bile!
En: That day, he understood that anything was possible in the Grand Bazaar; even ending up owning a camel when you set out to buy a carpet!
Tr: Sonuç olarak, Ahmet o gün halı alamadı ama çok ilginç bir macera yaşadı.
En: As a result, Ahmet did not get a carpet that day, but he had a very interesting adventure.
Tr: Tekrar Kapalıçarşı'ya geldiğinde halısını almayı da ihmal etmeyecekti.
En: He would not forget to buy his carpet the next time he visited the Grand Bazaar.
Vocabulary Words:
- strolling: dolaşıyordu
- patterns: desenler
- stall: tezgah
- approached: yaklaştı
- smile: güler yüz
- replied: diye sordu
- immediately: bir anda
- expensive: pahalı
- thought: düşündü
- offer: karşılık
- responded: diye
- neighboring: yan
- ornate: süslü
- loyal: sadık
- curiously: merakla
- bargain: pazarlık
- wallet: cüzdan
- handed: uzattı
- astonished: şaşkın
- wander: gezmeye
- bargainer: pazarlıkçı
- finalize: tamamlamayı
- deal: anlaşmayı
- owner: sahibi
- stand: tezgah
- voices: sesleri
- harmonious: ahenkli
- anything: her şey
- possible: mümkün
- adventure: macera
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company