Emine's Autumn Adventure: Unveiling the Hidden Legacy
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Emine's Autumn Adventure: Unveiling the Hidden Legacy
This is an automatically generated transcript. Please note that complete accuracy is not guaranteed.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: Emine's Autumn Adventure: Unveiling the Hidden Legacy Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-04-11-20-26-tr Story Transcript: Tr: Kapadokya'nın peribacaları arasında sonbaharın altın ışığıyla...
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.com/tr/episode/2024-11-04-11-20-26-tr
Story Transcript:
Tr: Kapadokya'nın peribacaları arasında sonbaharın altın ışığıyla yıkanan manzara huzur veriyordu.
En: The landscape washed in the golden light of autumn among the Kapadokya fairy chimneys was peaceful.
Tr: Emine, Burak ve Selim, tatillerinin keyfini çıkarıyorlardı.
En: Emine, Burak, and Selim were enjoying their vacation.
Tr: Eski bir hikayenin peşinden gelen Emine, ailesinin yeraltı şehirleriyle bağlantılı olduğu rivayetini kanıtlamak istiyordu.
En: Emine, who was following an old story, wanted to prove the rumor that her family was connected to the underground cities.
Tr: O gün yoğun planlarla doluydu, ama Emine'nin fikri farklıydı.
En: The day was filled with busy plans, but Emine had a different idea.
Tr: Bir sabah, peribacalarının gölgesinde bir kaya parçası altında eski bir harita buldular.
En: One morning, they found an old map under a rock in the shadow of the fairy chimneys.
Tr: Harita, kayaların altındaki gizli bir odayı işaret ediyordu.
En: The map pointed to a hidden room beneath the rocks.
Tr: Emine'nin içindeki merak uyanmıştı.
En: Curiosity awakened inside Emine.
Tr: Fakat Burak, "Bu bir efsane," dedi.
En: However, Burak said, "This is a legend.
Tr: "Bu fırsatı başka zaman değerlendirelim."
En: Let's take this opportunity another time."
Tr: Selim, Emine'nin bakışlarına dikkatle baktı.
En: Selim carefully observed Emine’s glances.
Tr: "Belki denememiz gerekir," dedi.
En: "Maybe we should try," he said.
Tr: Emine, Selim'in desteğini kazandı.
En: Emine gained Selim's support.
Tr: İkisi birlikte Burak'ı ikna etmeye çalıştılar.
En: The two of them tried to persuade Burak.
Tr: "Burak," dedi Emine, "belki de bu tatilin en büyük macerası olacak.
En: "Burak," Emine said, "maybe this will be the biggest adventure of this vacation.
Tr: Bir şans ver."
En: Give it a chance."
Tr: Gök gürültüsü uzaktan duyuluyordu, yaklaşmakta olan bir fırtınanın habercisi.
En: Thunder was heard from afar, signaling an approaching storm.
Tr: Zaman daralıyordu.
En: Time was running out.
Tr: Burak sonunda razı oldu.
En: Burak finally agreed.
Tr: "Peki, deneyeceğiz ama hızlı olmalıyız," dedi.
En: "Alright, we’ll try, but we need to be quick," he said.
Tr: Üçlü, haritanın gösterdiği yöne doğru yola çıktılar.
En: The trio set off in the direction the map indicated.
Tr: Fırtına yaklaşıyordu, rüzgar ağaçların yapraklarını hışırdatıyordu.
En: The storm was approaching, the wind rustled the leaves of the trees.
Tr: Etrafları mistik bir hava sarmıştı.
En: They were surrounded by a mystical atmosphere.
Tr: Nihayet, haritanın gösterdiği gizli kapıyı buldular.
En: Finally, they found the hidden door the map indicated.
Tr: Ancak kapıya yaklaşmak kolay değildi.
En: However, approaching the door was not easy.
Tr: Yol kayalıktı ve yağmur damlaları düşmeye başlamıştı.
En: The path was rocky, and raindrops had started to fall.
Tr: Birlikte cesaretlerini toplayarak kapıyı açtılar.
En: Gathering their courage, they opened the door together.
Tr: İçerisi, Emine'nin ailesine ait semboller ve yazılarla doluydu.
En: Inside was filled with symbols and writings belonging to Emine's family.
Tr: Heyecan gözlerinden okunuyordu.
En: Her excitement was evident in her eyes.
Tr: Fırtına patlamak üzereydi ama Emine'nin içi huzurla doldu.
En: The storm was about to break, but Emine was filled with peace.
Tr: "Ailem buradaymış," diye fısıldadı.
En: "My family was here," she whispered.
Tr: Burak, "Haklıydın Emine," dedi.
En: Burak said, "You were right, Emine.
Tr: "Bazen bilinmeyene adım atmak gerekir."
En: Sometimes, one must step into the unknown."
Tr: Selim gülümsedi, "Bu, unutulmaz bir deneyim oldu."
En: Selim smiled, "This has been an unforgettable experience."
Tr: Fırtına kapının eşiğindeydi.
En: The storm was at the threshold of the door.
Tr: Aceleyle dışarı çıktılar, izlerini takip ettikleri kapıyı arkalarında bırakarak.
En: They hurried outside, leaving behind the door they had tracked.
Tr: Emine, ailesinin geçmişine dair yeni bir bilgiyle doluydu.
En: Emine was filled with new information about her family's past.
Tr: Burak, maceranın değerini anladı.
En: Burak understood the value of the adventure.
Tr: Selim ise dostlarıyla paylaştığı bu özel anıyı kalbine kazıdı.
En: Selim, on the other hand, etched this special memory shared with his friends into his heart.
Tr: Çıktıkları yola tekrar döndüler, fakat hiçbir şey eskisi gibi değildi.
En: They returned to the path they had set out on, but nothing was the same as before.
Tr: Kapadokya'nın kadim rüzgarları onlarla birlikte, geçmişten gelen bu bağın hikayesini şefkatle fısıldıyordu.
En: The ancient winds of Kapadokya gently whispered the story of this bond from the past with them.
Tr: Emine'nin ruhu huzur bulmuştu.
En: Emine’s soul had found peace.
Tr: Ve bu sonbahar günü, kalplerinde yeni bir sayfa açtı.
En: And this autumn day opened a new page in their hearts.
Vocabulary Words:
- landscape: manzara
- chimneys: peribacaları
- vacation: tatil
- prove: kanıtlamak
- rumor: rivayet
- underground: yeraltı
- plans: planlar
- curiosity: merak
- awakened: uyanmıştı
- support: destek
- persuade: ikna etmek
- opportunity: fırsat
- storm: fırtına
- approaching: yaklaşan
- threshold: eşik
- mystical: mistik
- surrounded: sarmıştı
- rocky: kayalıktı
- raindrops: yağmur damlaları
- symbols: semboller
- writings: yazılar
- evident: okunuyordu
- peace: huzur
- whispered: fısıldadı
- unknown: bilinmeyene
- etched: kazıdı
- ancient: kadim
- bond: bağ
- gently: şefkatle
- souls: ruhu
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company
Comments