Finding Peace and Purpose in the Enchanting Flower Garden
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Finding Peace and Purpose in the Enchanting Flower Garden
This is an automatically generated transcript. Please note that complete accuracy is not guaranteed.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: Finding Peace and Purpose in the Enchanting Flower Garden Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/finding-peace-and-purpose-in-the-enchanting-flower-garden/ Story Transcript: Tr: Yaz mevsimi Isparta'ya gelmişti....
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/finding-peace-and-purpose-in-the-enchanting-flower-garden
Story Transcript:
Tr: Yaz mevsimi Isparta'ya gelmişti.
En: Summer had arrived in Isparta.
Tr: Çiçek Bahçesi, rengarenk çiçeklerle doluydu ve havada güllerin büyüleyici kokusu vardı.
En: The Flower Garden was filled with colorful flowers, and the air was scented with the enchanting aroma of roses.
Tr: Kemal, şehir hayatının koşturmacasından uzaklaşmak ve çocukluğunun geçtiği bu güzel köşeye sığınmak istiyordu.
En: Kemal wanted to escape the hustle and bustle of city life and retreat to this beautiful corner where he spent his childhood.
Tr: O, işinde başarılı bir mimardı ama ruhunda dinginlik arıyordu.
En: He was a successful architect but sought peace in his soul.
Tr: Kurban Bayramı için bu fırsatı değerlendirmek istedi.
En: He wanted to seize this opportunity during the Eid al-Adha holiday.
Tr: Kemal'in kuzeni Zeynep, Çiçek Bahçesi'nde yaşıyordu.
En: Kemal's cousin, Zeynep, lived in the Flower Garden.
Tr: Tutkulu bir bahçıvandı. Ailesinin çiftliğini bir ekoturizm merkezi haline getirme hayali vardı.
En: She was a passionate gardener with a dream of turning her family’s farm into an ecotourism center.
Tr: Çocukken Kemal ile bahçede çiçek toplar, yüzlerinde mutlulukla oyunlar oynarlardı.
En: As children, Kemal and Zeynep would gather flowers in the garden and play games with joy on their faces.
Tr: Zeynep, Kemal'in şehre taşınıp köklerine uzaklaşmasından endişeliydi.
En: Zeynep was worried about Kemal moving to the city and drifting away from his roots.
Tr: Bu bayram, Kemal yanında iş arkadaşı Ali ile geldi. Ali, ülke geleneklerini merak eden biriydi. Bayrama katılmak için sabırsızlanıyordu.
En: This holiday, Kemal arrived with his colleague Ali, who was curious about the country’s traditions and eager to participate in the festival.
Tr: Çiftlikte olmaktan mutluydu, kamerayla her anı belgelemek istiyordu.
En: He was happy to be on the farm and wanted to document every moment with his camera.
Tr: Bayram sabahı çiftlikte hareketliydi.
En: On the morning of the holiday, the farm was bustling.
Tr: Herkes meraklı gözlerle hazırlıkları izliyordu.
En: Everyone watched the preparations with curious eyes.
Tr: Geleneksel bayram ziyaretleri başlamıştı.
En: Traditional holiday visits had begun.
Tr: Ancak Kemal bir anda telefonuna gelen iş çağrılarıyla baş başa kaldı.
En: However, Kemal was suddenly caught up with work calls on his phone.
Tr: Zeynep, Kemal ile konuşmak istedi ama onu işinden alıkoymak istemiyordu.
En: Zeynep wanted to talk to Kemal but didn't want to interrupt his work.
Tr: Bayramın en önemli anlarından biri, kurban kesim ritüeliydi.
En: One of the most important moments of the holiday was the sacrificial ritual.
Tr: Ancak o sırada Kemal bir telefon görüşmesindeydi.
En: However, at that moment, Kemal was on a phone call.
Tr: Zeynep sabrını kaybedip Kemal'e seslendi.
En: Zeynep lost her patience and called out to Kemal.
Tr: “Bu, bizim için önemli bir an,” dedi içtenlikle, “Buraya sadece çalışmak için gelmedin.”
En: “This is an important moment for us,” she said sincerely, “You didn’t come here just to work.”
Tr: Ali, çiftliğin güzelliği hakkında konuşarak devreye girdi.
En: Ali chimed in, speaking about the beauty of the farm.
Tr: “Burası büyüleyici bir yer,” dedi, “Buranın potansiyelini görmemek imkansız.”
En: “This place is enchanting,” he said, “It’s impossible not to see its potential.”
Tr: Kemal, hem kuzeninin hem de arkadaşının sözleriyle düşündü.
En: Kemal thought about the words of both his cousin and his friend.
Tr: Telefonunu kapattı ve onları dinlemeye başladı.
En: He turned off his phone and began to listen to them.
Tr: O günden sonra Kemal, çiftlik işlerine daha çok zaman ayırdı.
En: From that day on, Kemal devoted more time to farm activities.
Tr: Zeynep'e, çiftliği bir ekoturizm cenneti haline getirmek için nasıl yardımcı olabileceğini düşündü.
En: He contemplated how he could help Zeynep turn the farm into an ecotourism paradise.
Tr: Ali ise tüm bayramı belgeledi ve Türkiye'deki deneyimlerini döndüğünde paylaşmak için hikayeler hazırladı.
En: Meanwhile, Ali documented the entire holiday and prepared stories to share his experiences in Turkey when he returned.
Tr: Kemal, şehirdeki telaşı bir kenara bıraktı.
En: Kemal set aside the rush of city life.
Tr: İçten bir gülümseme ile Zeynep'e baktı. “Belki burada daha çok zaman geçirmeliyim,” dedi.
En: With a genuine smile, he looked at Zeynep and said, “Maybe I should spend more time here.”
Tr: Zeynep'in yüzü, bu sözlerle aydınlandı.
En: Zeynep’s face lit up with those words.
Tr: Ali ise düşündü, her şeyden biraz öğrenmişti.
En: Ali reflected on how he had learned a little from everything.
Tr: O an herkese huzur getirmişti.
En: At that moment, peace enveloped everyone.
Tr: Çiçek Bahçesi’nde sevgi ve bağlılık yeniden filizlenmişti.
En: Love and bonds blossomed again in the Flower Garden.
Vocabulary Words:
- hustle and bustle: koşturmaca
- retreat: sığınmak
- enchanting: büyüleyici
- seize: değerlendirmek
- opportunity: fırsat
- passionate: tutkulu
- ecotourism: ekoturizm
- drifting away: uzaklaşmak
- participate: katılmak
- document: belgelemek
- preparations: hazırlıklar
- traditional: geleneksel
- interrupt: alıkoymak
- sacrificial ritual: kurban kesim ritüeli
- patience: sabır
- potential: potansiyel
- contemplate: düşünmek
- devoted: adamak
- genuine: içten
- reflect: düşünmek
- blossomed: filizlenmek
- aroma: koku
- enchanted: büyülemek
- curious: meraklı
- bond: bağlılık
- enveloped: kapsamak
- architect: mimar
- colleague: iş arkadaşı
- gather: toplamak
- sincere: içtenlik
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company
Comments