Transcribed

Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus

Jul 21, 2024 · 18m 40s
Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus
Chapters

01 · Main Story

1m 42s

02 · Vocabulary Words

14m 57s

Description

Fluent Fiction - Turkish: Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/love-and-surprise-a-summer-evening-by-the-bosphorus/ Story Transcript: Tr: Büyüleyici Yaz akşamında Emir,...

show more
Fluent Fiction - Turkish: Love and Surprise: A Summer Evening by the Bosphorus
Find the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/love-and-surprise-a-summer-evening-by-the-bosphorus

Story Transcript:

Tr: Büyüleyici Yaz akşamında Emir, Zeynep ve Arda, Boğaz’a bakan bir kafede buluştular.
En: On a captivating summer evening, Emir, Zeynep, and Arda met at a cafe overlooking the Bosphorus.

Tr: Kafe, renkli şemsiyelerle süslenmişti ve taze kahvenin kokusu etrafa yayılıyordu.
En: The cafe was adorned with colorful umbrellas and the aroma of fresh coffee filled the air.

Tr: Emir, bu buluşmayı planlamıştı.
En: Emir had planned this gathering.

Tr: Zeynep’in doğum günü yaklaşıyordu ve Emir, ona sürpriz bir parti yapmak istiyordu.
En: Zeynep's birthday was approaching, and Emir wanted to throw her a surprise party.

Tr: Emir, Zeynep ve Arda'nın masasına oturdu.
En: Emir sat down at the table with Zeynep and Arda.

Tr: Gözleri Boğaz’daki tekneleri seyrederken konuşmaya başladı.
En: As his eyes watched the boats on the Bosphorus, he began to speak.

Tr: “Merhaba arkadaşlar! Toplandık çünkü Zeynep’in doğum günü için bir süpriz hazırlamalıyız.”
En: “Hello, friends! We have gathered because we need to prepare a surprise for Zeynep’s birthday.”

Tr: Zeynep şaşırdı ve heyecanla sordu, “Kim için?”
En: Zeynep was surprised and asked excitedly, “For whom?”

Tr: Arda, gülerek yanıtladı, “Senin için Zeynep! Sürpriz ama şimdi bilmiyorsun diyelim!”
En: Arda, laughing, replied, “For you, Zeynep! It’s a surprise, but let's pretend you don’t know!”

Tr: Zeynep gülümsedi. “Harikasınız! Çok teşekkür ederim ama sürpriz olmadan yardımcı olabilir miyim?”
En: Zeynep smiled. "You guys are wonderful! Thank you so much, but can I help without ruining the surprise?"

Tr: Emir, Zeynep’e baktı ve içten bir gülümsemeyle, “Bu senin sürprizin, bize güven, her şey mükemmel olacak.” dedi.
En: Emir looked at Zeynep and, with a sincere smile, said, “This is your surprise; trust us, everything will be perfect.”

Tr: Ancak Emir’in kalbinde başka bir sırrı daha vardı.
En: However, Emir had another secret in his heart.

Tr: Zeynep’e karşı hissettikleri onu konuştukça zorlanmasına sebep oluyordu.
En: His feelings for Zeynep made it difficult for him to speak as he wished.

Tr: Arda, Emir’in zorlandığını fark etti.
En: Arda noticed Emir’s struggle.

Tr: Uzun zamandır Emir’in Zeynep’e olan ilgisini biliyordu ve gizlice bunu ortaya çıkarmaya çalışıyordu.
En: He had known Emir’s interest in Zeynep for a long time and was secretly trying to bring it to light.

Tr: Arada sırada göz kırpmalar, minik şakalar yapıyordu.
En: Occasionally, he would wink or make small jokes.

Tr: “Düşündüm ki,” dedi Arda gizemli bir şekilde, “Emir, en iyi planı yapar.
En: “I thought,” Arda said mysteriously, “Emir would come up with the best plan.

Tr: O her zaman düzenlidir ve Zeynep’e özel bir şeyler düşünmüştür.”
En: He is always organized and must have thought of something special for Zeynep.”

Tr: Emir hafifçe kızardı.
En: Emir blushed slightly.

Tr: “Evet, birkaç fikir düşündüm,” dedi.
En: “Yes, I’ve thought of a few ideas,” he said.

Tr: Ancak gözleri Zeynep’in gözleriyle buluştuğunda cümlesini bitiremeyen kelimeler boğazında düğümlendi.
En: But when his eyes met Zeynep’s, the words got stuck in his throat, unable to finish the sentence.

Tr: Zeynep şaşırdı.
En: Zeynep was surprised.

Tr: Emir her zaman konuşkan ve rahattı.
En: Emir was usually talkative and at ease.

Tr: “Emir, iyi misin?” diye sordu.
En: “Emir, are you okay?” she asked.

Tr: Emir bir an durakladı.
En: Emir paused for a moment.

Tr: “Evet, sadece… bu parti çok önemli.
En: “Yes, it’s just... this party is very important.

Tr: O yüzden fazla hassas davranıyorum.”
En: That's why I’m being extra sensitive.”

Tr: Arda gülümseyerek devam etti, “Evet, Emir belki fazla hassas.
En: Arda continued with a smile, “Yes, maybe Emir is being too sensitive.

Tr: Sonuçta seni hep düşündüğünden değil mi, Zeynep?”
En: After all, it's because he’s always thinking of you, right, Zeynep?”

Tr: O an, Zeynep’in gözlerinde bir ışık belirdi.
En: At that moment, a light appeared in Zeynep’s eyes.

Tr: “Emir… sen… benim için mi?”
En: “Emir… you… for me?”

Tr: Emir derin bir nefes aldı ve gerçekleri açıklamaya karar verdi.
En: Emir took a deep breath and decided to reveal the truth.

Tr: “Evet Zeynep, seni çok önemsiyorum.
En: “Yes, Zeynep, I care about you a lot.

Tr: Bu parti sadece bir başlangıç, sana olan duygularımı göstermenin bir yolu.”
En: This party is just the beginning, a way to show you my feelings.”

Tr: Kısa bir sessizlikten sonra Zeynep, Emir’e sımsıcak bir gülümseme ile bakarak, “Teşekkür ederim Emir.
En: After a brief silence, Zeynep looked at Emir with a warm smile and said, “Thank you, Emir.

Tr: Bu çok güzel ve özel.”
En: This is very beautiful and special.”

Tr: Arda, kocaman bir kahkaha attı.
En: Arda burst into a big laugh.

Tr: “Görüyorsunuz! Benim dediklerim hep doğru çıkar!”
En: “You see! I’m always right!”

Tr: Üçlü arkadaş, sonunda birbirlerine içtenlikle bağlanarak, Zeynep’in doğum günü için süper planlar yapmaya devam ettiler.
En: The trio continued planning the extraordinary birthday party for Zeynep with genuine affection.

Tr: Aralarındaki bağ güçlenmişti ve Emir artık hislerini saklamak zorunda değildi.
En: Their bond had strengthened, and Emir no longer had to hide his feelings.

Tr: Zeynep de Emir’e karşı farklı bir gözle bakmaya başlamıştı.
En: Zeynep, too, began to see Emir in a different light.

Tr: Boğaz’ın muhteşem manzarası altında, yaz akşamı üç arkadaş, geleceğe dair umut dolu planlar yaparak keyifle zaman geçirdiler.
En: Under the magnificent view of the Bosphorus, the three friends spent time joyfully, making hopeful plans for the future.

Tr: Bu buluşma, dostluğun ve dürüstlüğün önemini bir kez daha hatırlattı.
En: This meeting once again reminded them of the importance of friendship and honesty.

Tr: Belki de bu yaz, Emir ve Zeynep için yeni bir başlangıcın habercisiydi.
En: Perhaps this summer was a herald of a new beginning for Emir and Zeynep.


Vocabulary Words:
  • captivating: büyüleyici
  • overlooking: bakan
  • adorned: süslenmişti
  • aroma: koku
  • approaching: yaklaşıyordu
  • gathering: buluşma
  • sincere: içten
  • struggle: zorlanma
  • secretly: gizlice
  • mysteriously: gizemli bir şekilde
  • organized: düzenli
  • interest: ilgi
  • genuine: içten
  • affection: sevgi
  • bond: bağ
  • extraordinary: olağanüstü
  • feelings: duygular
  • reveal: açıklamak
  • pretend: yapmak oynamak
  • brief: kısa
  • smiled: gülümsedi
  • pause: duraklamak
  • sensitive: hassas
  • extra: fazla
  • deep breath: derin bir nefes
  • beginning: başlangıç
  • light: ışık
  • magnificent: muhteşem
  • reminded: hatırlattı
  • herald: habercisi
show less
Information
Author FluentFiction.org
Organization Kameron Kilchrist
Website www.fluentfiction.org
Tags

Looks like you don't have any active episode

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Current

Podcast Cover

Looks like you don't have any episodes in your queue

Browse Spreaker Catalogue to discover great new content

Next Up

Episode Cover Episode Cover

It's so quiet here...

Time to discover new episodes!

Discover
Your Library
Search