Soaring Above: Friends' Sunrise Adventure in Cappadocia
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: Soaring Above: Friends' Sunrise Adventure in Cappadocia Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/soaring-above-friends-sunrise-adventure-in-cappadocia/ Story Transcript: Tr: Güneş yeni doğarken Kapadokya'nın eşsiz manzarasında...
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/soaring-above-friends-sunrise-adventure-in-cappadocia
Story Transcript:
Tr: Güneş yeni doğarken Kapadokya'nın eşsiz manzarasında bir sabah, Emre, Melis ve Can heyecanla sıcak hava balonuna binmeye hazırlandı.
En: On a morning in Cappadocia with the unique scenery just as the sun was rising, Emre, Melis, and Can eagerly prepared to board the hot air balloon.
Tr: Gökyüzü turuncu ve pembe renklerle süslenmişti.
En: The sky was adorned with shades of orange and pink.
Tr: Balonlar yavaş yavaş havalanıyordu.
En: The balloons were slowly taking off.
Tr: Emre, “Ne kadar güzel bir manzara!” dedi göz alıcı doğayı izlerken.
En: Watching the mesmerizing nature, Emre said, “What a beautiful view!”
Tr: Melis, “Bu anı asla unutmayacağım,” diye cevap verdi.
En: Melis responded, “I will never forget this moment.”
Tr: Üç arkadaşın her biri balonda farklı bir yere geçti.
En: Each of the three friends moved to a different spot in the balloon.
Tr: Emre, yüksekten bakmayı sevdiği için en üst köşede durdu.
En: Emre, who loved looking from high up, stood at the top corner.
Tr: Can, fotoğraf çekmek için kamerasını hazırda bekletiyordu.
En: Can had his camera ready to take pictures.
Tr: Melis ise güneşin doğuşunu izleyerek huzur buluyordu.
En: Melis found peace watching the sunrise.
Tr: Rüzgar hafifçe esmeye başladı.
En: A gentle breeze began to blow.
Tr: Kapadokya'nın büyülü vadileri, peri bacaları ve taş evleri, güneşin ilk ışıklarıyla parladı.
En: The enchanted valleys of Cappadocia, fairy chimneys, and stone houses shone with the first light of the sun.
Tr: Gondolun altından geçen manzara sonsuzmuş gibi görünüyordu.
En: The landscape passing beneath the gondola looked endless.
Tr: Melis, “Bu his müthiş! Kendimi özgür hissediyorum,” dedi gülümseyerek.
En: Melis said with a smile, “This feeling is amazing! I feel so free.”
Tr: Emre birden endişelendi.
En: Suddenly, Emre got worried.
Tr: “Ya balon düşerse?” diye düşündü ama hemen korkusuz olmanın güzelliğini hatırladı ve rahatladı.
En: “What if the balloon falls?” he thought, but he quickly remembered the beauty of being fearless and relaxed.
Tr: Melis ve Can’a baktı ve onların yüzlerindeki mutluluğu görünce kendisi de rahatladı.
En: He looked at Melis and Can, and seeing the happiness on their faces, he felt at ease as well.
Tr: “Her şey yolunda,” dedi kendi kendine.
En: “Everything is fine,” he said to himself.
Tr: İlerleyen dakikalarda gondol yavaşça yükselmeye devam etti.
En: In the following minutes, the gondola continued to rise slowly.
Tr: Can, her anı fotoğraflıyordu.
En: Can was photographing every moment.
Tr: “Bu anlar ölümsüzleşmeli,” dedi.
En: “These moments should be immortalized,” he said.
Tr: Melis ve Emre de fotoğraflara dahil oldu.
En: Melis and Emre joined in the photos too.
Tr: Hep birlikte kahkahalar atarak keyifli anlar yaşadılar.
En: Together, they laughed and enjoyed these delightful moments.
Tr: Aniden balon operatörü seslendi, “İniş hazırlıklarına başlıyoruz!”
En: Suddenly, the balloon operator called out, "We are starting to prepare for landing!"
Tr: Üç arkadaş biraz hüzünlendi ama unutulmayacak bir anıyı birlikte yaşamanın mutluluğu içindeydiler.
En: The three friends felt a bit sad but were happy they shared an unforgettable moment together.
Tr: Balon yavaşça yere indi.
En: The balloon gently descended.
Tr: Operatör, “Umarım bu yolculuğu sevdiniz,” dedi samimiyetle.
En: The operator sincerely said, “I hope you enjoyed this journey.”
Tr: Emre, Melis ve Can, yere ayak basarken huzuru hissetti.
En: As Emre, Melis, and Can touched the ground, they felt at peace.
Tr: Emre, “Daha nice maceralar bizi bekliyor,” dedi umut dolu.
En: Emre said with hope, “Many more adventures await us.”
Tr: Melis, “Bir kez daha yapalım! Bu sefer akşamüstü,” diye ekledi heyecanla.
En: Melis added excitedly, “Let’s do it again! This time at sunset.”
Tr: Can, “Kesinlikle!” dedi ve ekip tekrar birlikte plan yapmaya başladı.
En: Can agreed, “Absolutely!” and the group started planning together once more.
Tr: Bu unutulmaz deneyim, arkadaşlıklarını daha da güçlendirdi.
En: This unforgettable experience further strengthened their friendship.
Tr: Güneşin doğuşunu izleme maceraları sonsuza kadar anılarında kaldı.
En: Their adventure of watching the sunrise forever stayed in their memories.
Tr: Kapadokya'nın büyüsünde geçen bir sabah onlara hayatlarının en güzel günlerinden birini hediye etti.
En: A morning spent in the magic of Cappadocia gifted them one of the best days of their lives.
Tr: Hayatlarına nice yeni maceralar eklemeyi hayal ederek bölgeden ayrıldılar.
En: Dreaming of adding many new adventures to their lives, they left the region.
Vocabulary Words:
- scenery: manzara
- eagerly: heyecanla
- adorned: süslenmişti
- mesmerizing: büyüleyici
- unique: eşsiz
- gentle: hafifçe
- breeze: rüzgar
- enchanted: büyülü
- valleys: vadiler
- fairy chimneys: peri bacaları
- stone houses: taş evleri
- gondola: gondol
- endless: sonsuz
- freedom: özgür
- immortalized: ölümsüzleşmeli
- preparing: hazırlıklarına
- sincerely: samimiyetle
- touch: ayak basarken
- peace: huzur
- adventure: macera
- sunset: akşamüstü
- unforgettable: unutulmayacak
- relaxed: rahatladı
- hope: umut
- memories: anı
- strengthened: güçlendirdi
- delightful: keyifli
- descend: inmek
- endless: sonsuz
- region: bölge
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company