The Serendipity of Emre's Vacation Mishap in Cappadocia
Download and listen anywhere
Download your favorite episodes and enjoy them, wherever you are! Sign up or log in now to access offline listening.
The Serendipity of Emre's Vacation Mishap in Cappadocia
This is an automatically generated transcript. Please note that complete accuracy is not guaranteed.
Chapters
Description
Fluent Fiction - Turkish: The Serendipity of Emre's Vacation Mishap in Cappadocia Find the full episode transcript, vocabulary words, and more: https://www.fluentfiction.org/the-serendipity-of-emres-vacation-mishap-in-cappadocia/ Story Transcript: Tr: Kapadokya'nın büyüleyici manzarasında, sıcak yaz...
show moreFind the full episode transcript, vocabulary words, and more:
fluentfiction.org/the-serendipity-of-emres-vacation-mishap-in-cappadocia
Story Transcript:
Tr: Kapadokya'nın büyüleyici manzarasında, sıcak yaz güneşi yavaş yavaş gökyüzünde belirmeye başladı.
En: In the enchanting landscape of Cappadocia, the warm summer sun slowly began to appear in the sky.
Tr: Peri bacaları, nazik rüzgarın eşlik ettiği bir yelkenli gibi sıralanmıştı.
En: The fairy chimneys lined up like a sailboat accompanied by a gentle breeze.
Tr: Emre ve arkadaşları bu harika manzaranın tadını çıkarmak için dört gözle bekledikleri gruplar tatiline katılmışlardı.
En: Emre and his friends had joined the group vacation they eagerly anticipated to enjoy this wonderful view.
Tr: Emre'nin amacı, Leyla'ya güzel bir anı bırakmaktı. Bu yüzden meşhur balon uçuşunu ayarlamıştı.
En: Emre's aim was to leave a beautiful memory for Leyla, so he had arranged the famous balloon flight.
Tr: Fakat bir sorun vardı.
En: However, there was a problem.
Tr: Emre fark etmeden balon uçuşunu planladıkları tarihten bir gün öncesine rezervasyon yapmıştı.
En: Emre accidentally made the reservation for a day earlier than planned.
Tr: Bu hatayı sadece Emre biliyordu ve bunu arkadaş grubuna, özellikle de Leyla'ya söylemekten çekiniyordu.
En: Only Emre was aware of this mistake and was hesitant to tell his friends, especially Leyla.
Tr: Leyla her zamanki gibi rahat ve mutlu görünüyordu, Emre ise içten içe geriliyordu.
En: Leyla seemed calm and happy as usual, while Emre inwardly felt tense.
Tr: Uyanma vakti geldiğinde Emre usulca gruba katıldı.
En: When it was time to wake up, Emre quietly joined the group.
Tr: Herkes uçuş için heyecanlıydı, fakat balonların kalkmadığını gördüklerinde Emre’nin heyecan dolu planı suya düşmüştü.
En: Everyone was excited for the flight, but when they saw that the balloons were not taking off, Emre’s thrilling plan fell through.
Tr: Emre hatasını itiraf etmek zorunda kaldı.
En: Emre had to confess his mistake.
Tr: "Arkadaşlar, sanırım rezervasyonu yanlış gün için yapmışım," dedi utanarak.
En: "Guys, I think I made the reservation for the wrong day," he said embarrassedly.
Tr: Leyla bu durum karşısında yalnızca gülümsedi.
En: In response, Leyla just smiled.
Tr: "Merak etme, Emre. Her şey mükemmel olmak zorunda değil. Gelin, bunun yerine o güzel peri bacalarının arasında bir yürüyüş yapalım."
En: "Don't worry, Emre. Not everything has to be perfect. Come on, let's take a walk among those beautiful fairy chimneys instead."
Tr: Grup, Leyla’nın önerisine sevinerek uydu.
En: The group happily agreed to Leyla’s suggestion.
Tr: Güzel bir sabah yürüyüşü için yola çıktılar.
En: They set off for a nice morning walk.
Tr: Hava serindi ve doğa adeta uyanmaya hazırlanıyordu.
En: The air was cool, and nature was seemingly getting ready to wake up.
Tr: Yürüyüş sırasında herkesin keyfi yerindeydi.
En: During the walk, everyone was in high spirits.
Tr: Leyla'nın doğallığı ve esnekliği Emre'yi hem rahatlatmış hem de etkilemişti.
En: Leyla's natural and flexible demeanor both relaxed and impressed Emre.
Tr: Yürüyüşten sonra Leyla, bir sürpriz hazırlamıştı.
En: After the walk, Leyla had a surprise prepared.
Tr: Ufak bir tepede bütünüyle bir piknik organize etmişti.
En: She had organized a complete picnic on a small hill.
Tr: Meyve, peynir ve taze ekmeklerle dolu bir sofra onları bekliyordu.
En: A table filled with fruit, cheese, and fresh bread awaited them.
Tr: Emre, bu anın Leyla'nın önerisiyle daha da özel hale geldiğini düşündü.
En: Emre thought this moment became even more special with Leyla's suggestion.
Tr: Emre bu tatilde önemli bir ders aldı.
En: Emre learned an important lesson during this vacation.
Tr: Bazen en mükemmel anılar planlanmaz.
En: Sometimes the best memories aren't planned.
Tr: Spontane aktiviteler ve samimi dostluklarla anlar güzelleşir.
En: Moments are beautified through spontaneous activities and genuine friendships.
Tr: Leyla ile göz göze geldiğinde, Emre kendine dair daha dürüst olması gerektiğini ve hayatın sürprizlerini kucaklamanın güzelliğini anladı.
En: When he looked into Leyla's eyes, Emre realized he needed to be more honest with himself and appreciated the beauty of embracing life's surprises.
Tr: Bu tatil, Emre için sadece bir gezi değil, aynı zamanda hayatının önemli bir dönüm noktası oldu.
En: This vacation was not just a trip for Emre but also a significant turning point in his life.
Vocabulary Words:
- enchanting: büyüleyici
- landscape: manzara
- reservation: rezervasyon
- confess: itiraf etmek
- demeanor: tavır
- spontaneous: spontane
- anticipate: beklemek
- hesitant: çekingen
- flexible: esnek
- genuine: samimi
- embrace: kucaklamak
- surprise: sürpriz
- tension: gerilim
- awake: uyanık
- picnic: piknik
- lesson: ders
- memory: anı
- vacation: tatil
- pursue: kovalamak
- breeze: rüzgar
- error: hata
- significant: önemli
- bashful: utanma
- itinerary: seyahat planı
- thrilling: heyecan verici
- accompany: eşlik etmek
- aim: amaç
- remarkable: dikkate değer
- inwardly: içten içe
- enthrall: büyülemek
Information
Author | FluentFiction.org |
Organization | Kameron Kilchrist |
Website | www.fluentfiction.org |
Tags |
Copyright 2024 - Spreaker Inc. an iHeartMedia Company
Comments